__________bismillahirrahmanirrahim__________

rahman ve rahim olan, esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adıyla

21 Eylül 2007 Cuma

ALTINI ÇİZDİKLERİM- BAKARA 29

_kıssanın akışı içinde "Musa, Rabbine sordu" ve "Rabbi, Musa'ya cevap verdi" şeklindeki ifadelere rastlanmıyor. Doğaldır ki, Allah'ın yüceliğine yakışan bu sükut, bu lâfa karışmama ve karıştırılmama üslubudur. Bu üslubun yahudilerce benimsenen bir inatçı polemik üslubu ile aynı paralelde olması, tabii ki, söz konusu olamazdı!(bahsi geçen kıssa bakara 67… bu cümlelerde ne anlatılmak istendiğini anlayamadım açıkcası)

_”bakara-74_ Bütün bu olaylardan sonra kalpleriniz yine katılaştı. Şimdi onlar taş gibi, hatta taştan bile daha katıdırlar. Çünkü öyle taşlar var ki, içlerinden ırmaklar akar. Yine öyle taşlar var ki, çatlarlar da bağırlarından su fışkırır. Yine öyle taşlar var ki, Allah korkusu ile dağlardan yuvarlanıp aşağı inerler. Allah yaptıklarınızdan asla habersiz değildir.”

Burada, onların katı kalpleriyle karşılaştırılan taşlar bütün özellikleriyle yahudiler tarafından bilinen nesnelerdi. Çünkü daha önce onlar yarılarak oniki pınar fışkırtan taşı gözleriyle görmüşlerdi. Yine onlar, yüce Allah'ın tecelli etmesi üzerine koca dağın parçalanıp aşağıya yuvarlandığını ve Hz. Musa'nın da baygın bir halde yere düştüğünü de görmüşlerdi.

Fakat onların kalpleri, bütün bunlara rağmen, ne yumuşadı ne nemlendi ne de Allah saygısı. ve korkusu ile titredi!.. Katı, sert, kuru ve kâfir kalpler bunlar. Yüce Allah'ın şu tehdidinin gerekçesi de budur zaten:

"Allah yaptıklarınızdan asla habersiz değildir."

Böylece yahudiler ile birlikte çıkılan tarih gezisinin bu bölümü burada sona eriyor. O yahudi tarihi ki, baştan sona küfür, gerçeği reddetme, kaypaklık, inatçılık, hile, entrika, katı kalplilik, ruhsuzluk, serkeşlik, küstahlık ve fasıklıkla doludur.

_Şimdi inceleyeceğimiz ayetler demetinde ise yüce Allah Medine'deki İslâm cemaatine dönerek yahudilerden sözediyor. Onlara yahudilerin hile ve fitne metodlarını, araçlarını gösteriyor. Yahudilerin tarihleri ve toplumsal karakterlerinin ışığı altında müslümanları onların tuzakları ve entrikaları konusunda uyarıyor. Onların sözlerine, iddialarına, fitne ve yanıltma amaçlı göz boyayıcı metodlarına aldanmamaları gerektiğini vurguluyor.

Bu sohbetin uzunluğu ve değişik üsluplara başvurması, yahudi tarafından müslüman cemaatin önüne kurulan ve dinine karşı planlanan tuzakların ne kadar çok ve büyük olduğunu gösterir.

Okuyacağımız ayetler zaman zaman yahudilere dönerek, müslümanların gözü önünde, onlardan alınmış olan kesin sözleri, sonra bu verdikleri sözlerden caymalarını, taahhütlerinden sapmalarını ve yan çizmelerini belgeleyen olayları, dümen sularında gitmeyi reddeden peygamberlerini yalanlamalarını, öldürmelerini ve şeriatlerine ters düşmelerini, kaypaklıklarını, batıl tartışmalarını, ellerindeki kutsal nassları tahrif etmelerini bir bir yüzlerine vuruyor.

Yine bu ayetlerde yahudilerin, müslüman cemaatle giriştikleri tartışmalar, bu tartışmada ileri sürdükleri asılsız iddia ve deliller de gözler önüne seriliyor. Bu arada Peygamber efendimizden (salât ve selâm üzerine olsun) iddialarını çürütmesi, delillerini boşa çıkarması, dâvalarının asılsızlığını ortaya koyması, açık ve belirgin gerçeğe dayanarak onların kurdukları tuzaklara müslüman cemaatin düşmesini önlemesi isteniyor.

_alıntılar: 1. cilt, sayfalar 119-120, dünya yayıncılık, istanbul 2003

_çevirenler: salih uçan, vahdettin ince