__________bismillahirrahmanirrahim__________

rahman ve rahim olan, esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adıyla

13 Eylül 2007 Perşembe

ALTINI ÇİZDİKLERİM- BAKARA 23

_Birçok olağanüstülükler ilâhi nimetler, af ve bağışlama... Bütün bunlar, sadece duyu organlarının algıladıklarına inanan, buna rağmen tartışma ve mızıkçılığı hiç elden bırakmayan ve ancak azaba ve musibete çarpılınca gerçeğe boyun eğen bu katı tabiatı değiştiremiyor. Bu durum, Firavun'un baskıcı yönetimi altında uğradıkları yozlaşmanın, yahudilerin fıtri yapılarını derinden bozduğunu, yıkıma uğrattığını düşündürüyor. Uzun süreli bir baskının, bir zorbalığın insanda meydana getirdiği yozlaşmadan daha büyük bir bozulma, daha büyük bir yıkım düşünülemez. Böyle bir yozlaşma insan vicdanında yeşeren bütün erdemleri mahveder, bu erdemlerin dayanaklarını yıkarak yerlerine bildiğimiz kölelik ruhunun tohumlarını eker. Kölelik ruhunun tipik özelliği: Cellât kamçısı altında boyun eğmek, sırtından kamçı kalkar-kalkmaz başkaldırmak, biraz nimet ve güç bulunca anında şımarmaktır. .İşte Yahudi* vaktiyle böyleydi; o her zaman böyledir; böyle olmaya da mahkumdur.*[ yani babadan oğla geçen insanın müdahil olmadığı bir mahkumluk değil, yahudileşen beyinlerin ve kalplerin doğal sonucu olan bir mahkumluk olarak algılıyorum, yoksa bu ifadede de eğer elinde olmadan kaynaklanan bir mahkumluktan bahsediliyorsa; yazar bizce yanlış bir açıklama getirmiş._s.z._]

_"Ama onlar bize değil, kendilerine zulmediyorlardı."(bakara-57)

_Bunun üzerine yüce Allah yahudileri kırk yıl boyunca çölde perişan bir halde dolaşmaya mahkûm etti. Bu dönemin sonunda yetişen yeni kuşak Nuh oğlu Yuşa*(bu ismin kaynağını bilmiyorum_s.z._) peygamberin liderliği altında bu kasabayı fethederek içeri girdiler. Fakat kasaba kapısından içeri girerlerken Allah saygısının ve alçakgönüllülüğün belirtisi olsun diye secdeye kapanarak ve "günahlarımızı bağışla, affet bizi" anlamına gelen "Hıddatan" diyerek içeri girmeleri gerekirken, kendilerine emredilenden başka bir tarzda kapıdan girmişler ve girerken yüce Allah'ın kendilerine emrettiğinin dışında bir söz söylemişlerdi.

_alıntılar: 1. cilt, sayfalar 104-105, dünya yayıncılık, istanbul 2003

_çevirenler: salih uçan, vahdettin ince