__________bismillahirrahmanirrahim__________

rahman ve rahim olan, esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adıyla

8 Kasım 2007 Perşembe

ALTINI ÇİZDİKLERİM- BAKARA 77


_Bu çekingenlik(Safa ile Merve arasında tavaf yapmaktan çekinen müslümanların çekingenliği), uzun bir eğitim döneminin meyvesi, vicdanlarında kökleşen imana dayalı düşüncenin belirgin yansımasıydı. Bu düşünce berraklığı onları cahiliye dönemindeki bütün gelenek ve uygulamalarından kaçınmaya, kuşku duymaya sürüklüyordu. Çünkü bu konuda vicdanları o kadar duyarlılık kazanmıştı ki, cahiliye döneminin herşeyinden ürküyor, onun İslâm tarafından yasaklanmış olabileceğinden kuşkulanıyorlardı. Bu duyarlılık birçok olay vesilesi ile açıkça meydana çıkmıştı.

İslâm çağrısı onların ruhlarını büyük bir sarsıntıya uğrattı, derinliklerine kök saldı ve orada eksiksiz bir psikolojik ve duygusal devrim gerçekleştirdi. Öyle ki, cahiliye döneminde kalan geçmişlerine soğuk ve çekingen gözlerle bakıyor, hayatlarının bu döneminden kendilerini tamamen kopmuş, onunla hiçbir ilişkileri kalmamış sayıyorlardı. Artık ne o dönem onlardandı ve ne onların o dönemle uzaktan-yakından ilişkileri olabilirdi. Artık o dönem dokunmaktan kaçındıkları bir pislik, bir kirlilik sembolü idi!

Müslümanların bu dönemini dikkatle izleyen bir araştırmacı, bu şaşırtıcı inanç sisteminin o vicdanlarda meydana getirdiği etkinin ne kadar güçlü olduğunu mutlaka görecek, onların hayat ile ilgili görüşlerinin tamamen değiştiğini somut biçimde, algılayacaktır. Öyle ki, sanki Peygamberimiz (salât ve selâm üzerine olsun) bu vicdanları eli ile tutup kaldırarak son derece kuvvetli biçimde silkelemiş ve bu silkeleme sonunda üzerlerinde çöreklenen bütün kir ve pasları dışarıya dökmüş ve hücrelerinin bileşimini yeniden düzenlemişti. Tıpkı elektrik akımının, etkilediği cismin elementlerini eski yerlerinden oynatarak yeni bir bileşim düzenine sokması olayı gibi!

İşte İslâm budur. Yani cahiliye ile ilgili herşeyden tamamen sıyrılmak, cahiliye döneminin bütün düşünce, gelenek ve uygulamalarından titizlikle çekinmek, cahiliye döneminden vicdanların tanışık oldukları bütün duygulardan ve davranışlardan sürekli biçimde kaçınmak, böylece kalbin yeni zihniyete bütün gerekleri ile sımsıkı sarılmasını sağlamak.

_alıntılar: 1. cilt, sayfalar 226-227, dünya yayıncılık, istanbul 2003

_çevirenler: salih uçan, vahdet ince